Orta Hasarlı Binaya Girilir mi?

Türkiye’de deprem gerçeğiyle yüzleşmeyen kaldı mı bilmiyorum. Her sarsıntıdan sonra, insanlar evlerinin durumunu öğrenmek için bir telaşa kapılıyor. “Az hasarlı”, “orta hasarlı”, “ağır hasarlı” gibi teknik terimler etrafta uçuşuyor. Ama bu etiketlerin arkasında, ciddi hukuki sonuçlar ve kişisel dramlar yatıyor. Özellikle “orta hasarlı” ifadesi çoğu insan için tam bir muamma.

Peki, orta hasarlı binaya girilir mi?

Kısa cevap: Hayır, ama mesele burada bitmiyor.

Orta Hasar Ne Demek Aslında?

Bir binanın “orta hasarlı” sayılması demek, taşıyıcı sisteminin zarar gördüğünü ama tamamen yıkılacak kadar kötü durumda olmadığını ifade eder. Yani bina hâlâ ayakta, ama bir artçıda ya da başka bir sarsıntıda ciddi risk taşıyor. Teknik olarak bu tür yapılara “güçlendirme yapılmadan girilmemesi” gerekiyor. Bu zaten Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın teknik rehberlerinde de yazıyor. Ama insanlar ne yapsın? Evleri orası. Eşyaları içeride. Bir umutla içeri girmek istiyorlar.

İdarenin Tavrı ve Yasaklamalar

Burada devreye idare giriyor. Belediyeler, kaymakamlıklar ya da valilikler, bu tür yapılara elektrik ve su bağlanmasına izin vermeyebiliyor. Hatta bazı yerlerde mühürleniyor bu binalar. Bu, 3194 sayılı İmar Kanunu ve 7269 sayılı Afet Kanunu’na dayanılarak yapılıyor. Gerekçe basit: Can güvenliği. Ama vatandaşın gözüyle bakınca, “Evim var ama içine giremiyorum” çelişkisi doğuyor.

Bazen insanlar gizlice giriyor. Eşyasını almak için, ya da kısa süre kalmak için. Ancak bu hukuken ciddi sorun yaratabiliyor. Çünkü bu tür binalar riskli kabul edildiğinden, içeride biri zarar görürse, malik (yani ev sahibi) doğrudan sorumlu tutulabilir. Hem tazminat hem de ceza yönünden.

Mülkiyet Hakkı Her Şeyi Aşar mı?

Anayasa mülkiyet hakkını korur, doğru. Ama bu hak sınırsız değil. Kamu güvenliği varsa, devlet bu hakkı sınırlayabilir. Deprem sonrası riskli bina kullanımı da buna giriyor. Devlet bu sınırlamayı yaparken ölçülü olmak zorunda. Yani vatandaş binasını güçlendirmek istiyorsa, önüne sürekli bürokratik engel koymamak gerek.

Ama bazı durumlarda idare ne yazık ki net bir yol haritası sunamıyor. İnsanlar ne yapacaklarını bilemiyor. Dosya dosya proje çizdir, ruhsat al, belediyeye git, mühendis bul derken süreç uzuyor. Hal böyle olunca da insanlar çaresizlik içinde ya binaya girmeye kalkıyor ya da başka bir hukuksuz çözüm arıyor.

Sigorta Meselesi ve Parasızlık Gerçeği

DASK orta hasarlı binalar için çoğu zaman ödeme yapmıyor. Çünkü ağır hasar kapsamına girmediği gerekçesiyle talepler reddedilebiliyor. Bu durumda vatandaş hem evine giremiyor hem de cebinden para harcamak zorunda kalıyor. Bu büyük bir çıkmaz.

Burada da devletin sosyal politikaları devreye girmeli. Güçlendirme kredileri ya da geri ödemesiz destekler olmazsa, insanlar riskli yapılarla baş başa kalıyor. Hukuk kuralları kadar sosyal gerçeklikler de önemli.

Sonuç 

Orta hasarlı binaya girmek, teknik olarak da hukuken de sakıncalı. Ama bu gerçek, insanları çaresiz bıraktığında hukukun “koruyucu” değil “cezalandırıcı” bir araca dönüşme riski doğuyor. Vatandaşın güvenliği kadar, bilinçlendirilmesi de önemli. Sadece yasak koymakla olmuyor. Açıklamak, destek olmak, alternatif sunmak gerekiyor.

Hukukun amacı sadece düzeni sağlamak değil, insana yaşam alanı bırakmaktır. Orta hasarlı binalar konusunda da mesele yalnızca bir “girme/girme” meselesi değil; bu ülkede nasıl yaşadığımızın da bir göstergesi.

Makaleyi Paylaş:

Av. Arb. İbrahim KAYA

Avukat

2017 yılında Hasan Kalyoncu Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olduktan sonra, 2018 yılında Gaziantep Barosu’na kayıt olarak avukatlık mesleğine adım attım.

Mesleki gelişimime önem vererek 12 Haziran 2022 tarihinde Aile Hukuku’ndan Kaynaklı Mal Rejimleri ve Miras Hukukunda Nitelikli Hesaplamalar konulu sertifikalı eğitimi, 17 Aralık 2023 tarihinde ise Bedensel Zararlara İlişkin Aktüeryal Hesaplamalar alanında uzmanlık eğitimi tamamladım.

Avukatlık pratiğim boyunca özellikle sigorta hukuku, gayrimenkul hukuku, miras hukuku, şirketler hukuku ile iş ve trafik kazalarından kaynaklanan tazminat davaları alanlarında derinleşerek bu alanlarda hem teorik hem pratik uzmanlık geliştirdim.

Yorum Yapın!

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Av. İbrahim KAYA

Gaziantep'te Uzman Hukuki Danışmanlık

Avukat İbrahim Kaya

Mesleki gelişimime önem vererek 12 Haziran 2022 tarihinde Aile Hukuku’ndan Kaynaklı Mal Rejimleri ve Miras Hukukunda Nitelikli Hesaplamalar konulu sertifikalı eğitimi, 17 Aralık 2023 tarihinde ise Bedensel Zararlara İlişkin Aktüeryal Hesaplamalar alanında uzmanlık eğitimi tamamladım.

Son Yazılar

Araçlarımız

Hukuki ve mali hesaplamalarınızı hızlı, doğru ve kolay yapabileceğiniz pratik hesaplama araçları burada!

Edit Template

Av. İbrahim KAYA

2017 yılında Hasan Kalyoncu Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olduktan sonra, 2018 yılında Gaziantep Barosu’na kayıt olarak avukatlık mesleğine adım attım.

Son Yazılar

© 2025